BIOLOJİ-BİLİM - DAVRANIŞ
   
UZMAN BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SELAHATTİN ARAS TARAFINDAN HAZIRLANAN BİYOLOJİ ALEMİNE HOŞGELDİNİZ
  HAKKIMDA
  ANA SAYFA
  BİYOLOJİ.9.(YENİ SİSTEM)
  BİYOLOJİ-10
  BİYOLOJİ.11.(YENİ SİSTEM)
  BİYOLOJİ-12
  => BESLENME VE SİNDİRİM SİSTEMİ
  => GAZ ALIŞ VERİŞİ=SOLUNUM SİSTEMLERİ
  => DOLAŞIM VE VÜCUT SAVUNMASI
  => HAYVANLARDA BOŞALTIM
  => HAYVANLARDA HAREKET VE DESTEK SİSTEMLERİ
  => DENETİM VE DÜZENLEME
  => DUYU ORGANLARI
  => ENDOKRİN SİSTEM
  => DAVRANIŞ
  => HAYATIN BAŞLANGICI EVRİM
  DERS ANLATIM VİDEOLARI
  yazılı soru-cevapları
  ONLİNE BİYOLOJİ TEST
  BİYOLOJİ SÖZLÜĞÜ
  ÖSS BİYOLOJİ İLE İLGİLİ ÇIKMIŞ SORULAR
  SİGARA VE ZARARLARI
  DÜNYA AIDS GÜNÜ
  İLETİŞİM
  YILLIK PLAN VE ZÜMRE TOPLANTILARI

                               DAVRANIŞ

 

Canlılar bulundukları çevreyle uyum içinde yaşar. Canlıların cevre değişiklikleri ile aynı türden hayvanlarla ve farklı türden hayvanlarla olan davranışlarını inceleyen bilim dalına ETOLOJİ=DAVRANIŞ bilimi denir.

Davranış: Organizmanın iç ve dış ortamdan gelen uyarılara karşı gösterdiği aktivitelerin bütünüdür.

Uyarı: İç ve dış ortamda meydana gelen ve canlıda tepki oluşturabilen fiziksel ve kimyasal,  biyolojik etkilerdir.

Tepki: Uyarıya karşı efektör organların verdiği cevaplardır.

Davranış: Uyarı ve tepkinin sonucudur.

Canlının su, besin, üreme, ortamı, barınak bulmada ve olumsuz cevre şartlarında düşmanlardan uzaklaşmasını davranış sağlar

Aç olan köpekte koklama duyusu ile tükürük salgısı arta. Tükürük salgısı artışı ile kas hareketliliği artar. Bu fizyolojik bir tepkidir.

İnsan terlemeyle vücut ısısı artışını önler. Bu fizyolojik tepkiyle ılık ortam aranır, duş alınır. vb davranışlar gösterilir.

Hayvanlarda davranışların genetik ve çevresel bileşenleri bulunur.

Bazı davranışlar genetiksel bazıları ise çevreseldir.

Yeni yumurtadan çıkmış kuş yavruları başlarını yukarı kaldırarak ağızlarını açarak besin beklerler.

Bazı davranışlar çevresel etkilerle oluşur. Örneğin insanın dil öğrenmesi.

Davranış; doğuştan gelen davranış ve öğrenilmiş davranış ve sosyal davranış olarak 3 ayrılır.

1-DOĞUŞTAN GELEN DAVRANIŞLAR

 

Canlının doğumundan itibaren yaptığı davranışlara doğal veya doğuştan gelen davranışlar denir.

Kalıtsaldır.

Cevre etkisi azdır.

Avlanmak, Üremek için yapılan davranışlar

Bu davranışlar ikiye ayrılır.

A-REFLEKS  

B-İÇGÜDÜ

 

A-REFLEKS: Hayvanlarda çeşitli uyarılara karşı gösterilen ani ve değişmez tepkilerdir.

Sinir sistemi olan canlılarda görülür.

Örnek elektrik şoku verilen solucan  otomatik olarak büzülür..

Yeni doğan bebek annesinin memesini emer.

Kedi fareyi görünce saldırır. Yumurtadan çıkan balık hemen yüzer.

B-İÇGÜDÜ: Doğuştan gelir.

Bireylerin hayatını devam ettirmede etkilidir.

Üreme yuva yapma yavru bakımı içgüdüsel davranıştır.

İçgüdüler kalıtsaldır.

Her türü bireylerinde tipik içgüdüsel davranışlar vardır.

Arılar buldukları besinlerin yerini kovandaki diğer bireylere bildirir.
Örümcek ağını içgüdüleriyle yapar. Örümceklerin yaptığı ağın şekli türlerin teşhis ve tespitinde kullanılır.

Mayıs Böceği larvaları içgüdüleriyle ışıktan kaçar

.Erginleri ışığa doğru hareket eder..

Tırtıllar pupa evresine girmeden hemen önce

İçgüdüleri ile hareket ederek koza örerler.

Hayvanlarda yuva yapma içgüdüseldir. Kuşun yuvasının şekli, malzemesi içgüdüsel davranıştır.

Balıklarda yuvalarını içgüdüleri ile yapar.

Erkek güneş balığı gölün tabanında yuva yapar.

Dişi güneş balığı yuvaya yumurtalarını bırakır. Erkek balık yumurtalarını döller. Yumurtaların bakımını ve oksijen ihtiyacını kuyruk hareketi ile karşılar. Yumurtalar açılıp yavru çıkıncaya kadar kuyruk sallayarak oksijen ihtiyacını karşılar.

Kuşlarda göç içgüdüsel davranıştır. Birçok kuş türü kış aylarını uygun alanlara göç ederek geçirir. Kışı geçirmek için göç yolları ve dönüş yolları hep aynıdır. Her yıl aynı rotayı takip ederler.

Örnek, Norveççe yavru kırlangıçlar kuzey kanada-Görland-Kuzey Avrupa-Sibirya ve Alaskada ürerler.Daha sonra güneye göç ederler..8 ayda 35 bin kilometre yol kat ederler. Ve üreme alanlarına giderler.27 yıl önce Norveççe ayağına halka takılan kırlangıç yine Norveççe görülmüştür.

Göçmen kuşlar güneş ve yıldızları kılavuz alarak yollarını belirlerler.

Bazı kuş ve Balıklar dünyanın Manyetik alanını algılayarak yön bulurlar.

 

İÇGÜDÜLERİN KONTROLÜ

 

Hipotalamus, içgüdüsel davranışların kontrol merkezidir.

Yeme, içme, üreme, uyku, yavru bakımı, sıcaklık değişimi kontrolünde etkilidir.

Açlık susuzluk gibi aktiviteleri kontrol eden hormonlar gibi pek çok fizyolojik uyarıda  içgüdüleri tetikler.İçgüdülerin başlamasında iç dengenin bozulmasında etkilidir.

Örnek keçiler su içme ve su arama duygularını hipotalamus kontrol eder.

Bunun başlaması kandaki osmotik basıncın değişimi hipotalamusu uyarır.

Hipofiz Hipotalamus tarafından uyarılır.

Hipofiz bezi ADH hormonu salgılayarak böbreklerden suyun geri emilmesini sağlar.

Hipofiz bezi ve hipotalamus salgıladıkları hormonlarla üreme, yavru bakımı davranışlarını kontrol eder.

Mevsimsel olarak artan güneş ışığı miktarı hipotalamusu etkiler-Hipofiz uyarılır-Üreme Organlarında hormon salgılamasını başlatır-Üreme ve yavru bakımı düzenlenir.

Örnek prolaktin hormonu güvercinlerde yavru besleme davranışını başlatır.

Güvercin yavrularını kursaklarında Güvercin sütü(beyaz sıvı) üreterek gagaları ile yavruların gagalarına aktarır.

Bu sıvı prolaktin hormonu etkisi ile üretilir.(yavru yumurtadan çıkmadan önce)

Göç etmede hipotalamustan salgılanan hormonlarla kontrol edilir. Daha uygun yaşayıp büyüyeceği ortamlara gidilir.

 

2-ÖĞRENİLMİŞ DAVRANIŞ

 

Deneyimler sonucu değişen davranışlar öğrenilmiş davranışlardır.

Deneyimler beyinde kayıt edilerek saklanır. İhtiyaç duyulduğunda tekrar hatırlanır. Buna hafıza denir.

Hafıza hatırlanan olaylar yeni durum karşısında düzenlenir.

Yeni bir uyarı karşısında uygun davranış gösterilmesini sağlar.
Hayvanın değişikliklere karşı adapta olmasını sağlar.

Kalıtsal değildir.

Ancak dolaylı olarak sinir sisteminin yapısı ve öğrenme özelliklerini belirlediğinden dolayı kalıtsaldır.

Susayan hayvanın su araması içgüdüseldir. Ancak suyun bulunduğu yere bir defa giden hayvan her susadığında aynı yere gitmeyi öğrenir. Ve davranış kazanır.

Sinir sistemi gelişmiş hayvanlarda öğrenme fazladır. Maymunlarda kaplumbağalardan fazladır.

Maymunda öğrenme hızlıdır. Çünkü sinir sistemi gelişmiştir.

Aslanlar avlanmayı ailesinden öğrenir.

Öğrenmenin çeşitli şekilleri var.

A-ALIŞMA İLE ÖĞRETİM

BŞARTLANMA İLE ÖĞRENME

C-İZLENİM-İZLEME YOLU İLE ÖĞRENME

A-ALIŞMA: Hayvan ard arda uyarı ile karşılaştığında gösterdiği tepkinin şiddeti ve süresi azalır. Sonunda tepki ortadan kalkar.

Belirli bir uyarıya karşı tepkinin bir süre sonra kararlı bir şekilde azalması ve zamanla yok olmasına alışma denir.

Örümcek ağına dokunulduğunda gösterilen tepki her dokunuşta azalır ve zamanla yok olur.

Hayvanat bahçelerinde maymunlar insanlara alışmıştır.

Bostan korkulukları başlangıçta kargaları korkuturken zamanla kargalar alışır.

Yol Kenarında kuşlar gürültüye zamanla gereksiz tepki göstermemelerini sağlar.

B-ŞARTLANMA: Pavlov deneylerinde köpeğin ağzına besin konulduğunda içgüdü davranışı olarak salya salgıladığı görülmüş bu hayvanın dili üzerindeki tat reseptörlerinin uyarılması ile oluşan uyarı beyne iletilir..Beyin tükürük salgısını başlatan uyarıyı tükürük bezine iletir.Tükürük bezi salya salgılar.Pavlov köpeğe et verirken zil çalmış ve bunu her et verişte tekrarlamış.Belli bir süre sonra  zil çaldığında köpek salya akıtmış.Bir uyarının yerini başka bir uyarı almıştır.Buna şartlı refleks veya şartlanma denir.

Şartlanma iki şekilde olur.

1-Klasik Şartlanma: Basit bir uyaranın başka bir uyaranla aynı anda verilir. Bu durumda uyaranlar eşlenir. Basit refleks oluşur.

2-İşlevsel(Operant)şartlanma: Uyaranı bir ödül veya ceza ile birleştirme sonucu öğrenme.

Farenin yaşadığı kafesin içine pedal konmuş. Fare pedala dokunduğunda (bastıkça) besin düşmesi sağlanmış. Fare pedal basmayı öğrenmiş.
At eğitmenleri şeker vererek uyaranla eşleştirilen davranışları öğretir.

Sirk hayvanlarına et verilerek eşleştirilen davranışlar ile istenilen hareket etmesi sağlanır.

 

3-İzleme Yolu ile Öğrenme: Canlıların genç bireyleri izlenimle öğrenmekle yumurtadan çıkan ördek ve kaz izlenimle öğrenmekle, kuluçka makinelerinden çıkan ördek ve kaz ile anneleri ile yumurtadan çıkan ördek ve kaz bireyleri arasında. Fark görülmüş. Anneleri ile olanlar normal yürümeyi öğrenirken anneleri ile olmayanlar(kuluçka makinesinden çıkanlar)yürümeyi öğrenememiş.

Basit öğrenme şekli olup yaparak yaşayarak öğrenmedir. Yumurtadan yeni çıkmış yavrular annelerinin arkasından yürümeyi avlanmayı ve saklanmayı öğrenirler.

4-Kavrama yolu ile öğrenme: Omurgalılarda görülür. Canlı yeni bir sorunla karşılaşırsa önceki deneyimlerinden yararlanarak sorunu çözmeye kavrama yoluyla öğrenme denir.(iç yüzüyle öğrenme)

Hayvanın yiyeceğe giden yolu kapatılarak hayvan önceki deneyimlerinden faydalanılarak yeni bir yol bulur. Ve yiyeceğe ulaşır..Maymun ve şempanze ile yapılan deneylerde görülmüş.Tavana iple asılan muza maymun sandıkları üst üste koyarak ulaşmıştır.

 

            SOSYAL DAVRANIŞLAR

Hayvanlar tek başlarına veya gruplar halinde yaşar. Organize olmamış ama topluluk halinde yaşayan canlılar vardır. Afrika’da geniş otlaklarda zebralar bir araya gelirler ve topluluk oluşturarak yaşarlar.

Bazı hayvanlar organize olmuş grup oluşturur. Bu grupta özelleşmiş üyeler belli görevleri yapar. İş bölümü(paylaşım) vardır. Kendi kendine yeterli bir popülasyon oluşur. Bir organizmaya benzer. Grup içinde özel görevler için özelleşmiş bireyler var. Bu tür grupları oluşturan bireylerin sergiledikleri davranışlar sosyal davranışlar olarak isimlendirilir. Bu davranışlar çatışma davranışları ve iletişim davranışları şeklindedir.

 

a-İşbirliğine bağlı davranışlar: Topluluğu oluşturan bireyler avlanma, üreme, savunma, besin bulma, yavru bakımı vb durumlarda karşılıklı işbirliğine dayalı davranışlar sergilerler.

Örnek Balık sürüleri aslanlar köpekler  misk öküzleri vb görülür..

İşbirliği grup üyeleri arasında iletişimle olur. Ses, görsel, kimyasal,  fiziksel uyarılar ile sağlanır. Görülen bir tehlike grup üyelerine iletilir. Ya kaçarlar ya da savunma davranışları gösterirler.

Aile içi ilişkilerde ebeveyn ile yavru arasında işbirliğine dayalı davranışlar vardır. Aile içinde,  Genç bireylere avlanma, korunma, üreme gibi davranışlar kazandırılır.

 

b-Çatışma ve Baskınlık Davranışları: Sosyal grup içinde yaşayan hayvanlar besin, yer bulma vb etkenler nedeni ile işbirliği yerine çatışma davranışları gösterirler.
Besin yaşam alanı eş seçimi için rekabet çoğalır. Bu durum sonunda hayvanlar arasında sosyal hiyerarşi ortaya çıkar.

Sosyal hiyerarşi bireylerin üstünlüklerine göre derece derece sıralanır ve birbirlerini kontrol etmeyi sağlar.

Üstünlük hiyerarşisi ve tecrübeler birey üstünlüğü kavgalar sonucu oluşur. Bu bireyler ihtiyaçlarını önce karşılar. Sembolik tehdit davranışları olur. Grubun bireyleri bu sembolleri anlar.

Örnek Kızıl boğa çatışmayı kazanırsa memeleri kırmızı olur.

Bazı balıklar çatışmayı kazandığında vucudları şişer renklenir

Kavgayı kaybeden hayvan ortamdan uzaklaşır. Boyun eğen davranışlar sergiler. Köpeklerde yenilen yenilgiyi kabullendiğini saldırganın saldırganlığını engeller.

Tavuk ördek indilerde üstünlük gagalama ile olur. Üst düzeyde bulunan su besin ihtiyacına önce kavuşur. Bu toplulukta hiyerarşik düzen sağlar. En alt düzeyde bulunana bireylerin yaşamları zor olur. Güçlü olanların hayatta kalma şansları daha fazladır.

 

c-Hayvanlarda Yurt Savunması: Hayvanların beslenme eşleşme ve yavru büyütme amacı ile kendi türleri ile türleri dışındaki canlılara karşı koruduğu alana yurt denir.

Yurt Savunulan egemenlik alanı demektir.

Yurt savunması kuşlarda kolayca anlaşılabilir.

Erkek kuş çiftleşme mevsimi başında alan seçer. Komşu alan sahibi erkek kuşla sürekli kavgalar yapar.Yurtlarını bağırarak, çağırarak birbirlerini gagalayarak korurlar.

Aslanlarda yurt seçilen alan çok büyüktür.

Yurt seçimi canlının yaşadığı alanı verimli kullanmayı sağlarken bireyler arasında rekabeti azaltır. Popülâsyon büyümesini kontrol altında tutar. Habitatları içinde eşit dağılmayı sağlar. Ve çevresel kaynakları en iyi şekilde kullanmayı sağlar.

 

D-SOSYAL GRUPLARDA İLETİŞİM:

 

Sosyal grubu oluşturan bireyler arasında kimyasal salgılarla sesle görsel uyarılarla mesaj iletimi ve haberleşme olur.

Hayvanların kullandığı mesaj iletimi sağlayan kimyasal salgılara feroman denir.

Feromanlar eşeysel çekim için kullanılabilir. Aynı türe ait bireyleri etkiler.

Örnek dişi ipek böceği salgıladığı feroman ile 3 km uzaktaki erkeği uyarır.  

Ağaç güvesi Hamam böceği eşey çekici feroman hormonu salgılar.

Sesli mesajlar kurbağa kuş balinalarda önemlidir.

Erkek çırçır böceği sesleri ile dişi çırçır böceğini cezp eder.

Balinalar su altı sesleri ile 10 km uzaktaki eş ile iletişim kurabilir.

Görsel mesajlar önemli. Arılar özgün vücut hareketleri ile(dansları) iletişim sağlar.

Arı nektarca zengin alan bulduğunu alanın yönünü ve uzaklığını kovandaki arılara iletir. Besin kovana yakınsa halka dansı besin kovana uzaksa sallanma dansı yapar. Besin yönü sallanma dansı ile bildirilir.

 

BİYOLOJİK RİTİM

 Fizyolojik ve davranışsal tepkilerin belirli peritlarda tekrarlanmasına biyolojik ritim denir.

Canlıların yaşamı boyunca deva eder  ve ortama adaptasyonu sağlar.

Kalbin elektriksel aktivitesi

Uyku ve uyanıklık hali

Hormonların salgılanması biyolojik ritimle gercekleşir.

Biyolojik ritimleri inceleyen  ve ritimlerin mekanizmalarını inceleyen bilim dalına Kronobiyoloji denir.

Biyolojik ritimler günlük-aylık-yıllık periyotlarda olabilir.

Biyolojik ritim canlının sahip olduğu iç saat tarafından kontrol edilir. Canlı cevresel uyarılardan etkilenerek tepkileri doğru zamanda vermesini sağlar.

Göç döneinde imparator olarak bilinen kelebekler her yıl sonbahar aylarındaKuzey-orta Amerikadan  Meksikaya göç eder.Kışı burada uygun iklim ve cevre şartlarında geçirirler.

Kelebekler göç sırasında güneşin gök yüzündeki konuundan yararlanır. Bu göç için biyolojik saatlerini kullanırlar.Biyolojik saatleri dep denen gen tarafından kontrol edilir.Genin aktivitesi sürekli gün ışığında baskınlanır. Günlük aydınlık ve karanlık döngüsü değiştiğinde veya bozulduğunda kelebekler yön bulmakta zorlanırlar. Sonbaharda  sabah 7 den akşam 7 ye kadar aydınlıkta tutulan ve sonra serbest bırakılan kelebekler  kışlayacakları Meksika ya güney batıya yönelmişler. Meksikada 01-18 arası aydınlıkta bırakılan kelebekler ise güney doğuya(güneşi gördüğü yöne) yönelmişler.

Bu canlıların biyolojik şaşınca yön bulamazlar. Ve göçü tamamlayamazlar.

İnsanda vucu sıcaklığı biyolojik saate bağlı olarak 1 derce azalır ve artar.

Memelilerde biyolojik saati düzenleyen epifiz bezidir.Bu bezin melatonin hormon salgısı ile düzenlenir.

Melatonin salgısı gece ve gündüz uzunluğuna göre ayarlanır.Göze giren ışık melatonin horon salgılanmasını engeller.Melatonin horonu gece salgılanır.Melatonin hipotalamusu etkiler.Hipotalamus hipofizi etkiler ve hipofiz   melatonin  hormonu salgılar. Ve günlük döngüler düzenlenir.

Epifiz bezi çıkarılan hayvan biyolojik saatlerini yitirir. Günlük yaşam ritimlerin düzenleyemezler.Kedi-köpek-koyun- gibi hayvanlar doğurma özelliklerinide yitirir

Saat farkı olan ülkelere gidildiğinde biyolojik saat bozulur. Bu uyusuzluğa  jetlag denir. Birkaç gün içinde biyolojik saat düzene girer.Bazen bu durmda veya yaz saatinden kış saatine geçildiğinde bazı insanlarda psikolojik bozukluklar ortaya çıkar.

 

 

 

 

 

   
Bugün 20 ziyaretçi (33 klik) burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol